Hiperaktivitenin dünyada ve Türkiye’de görülme sıklığının benzer oranlarda. Hiperaktivite, okula başlayan çocukların yüzde 2-3’ünde görülür. Ülkemizde aileler hiperaktivite konusunda daha bilinçli hale geldi, ancak yine de hiperaktivite belirtilerinin yaramazlık ve benzeri durumlarla karıştırıldığı oluyor.
Hiperaktif bir çocuk ile yaramaz bir çocuk arasında ne fark var?
Her yaramaz çocuk hiperaktif değildir. Yaramaz çocuk mizaç özelliklerin yanı sıra ailenin tutumu gibi çevresel etkenlerin altında bazı davranışlar gösterebilir. Bir çocuğa hiperaktif denebilmesi için gözlenmesi gereken davranışları şöyle:
• Dikkat eksikliği, dürtüsellik ve aşırı hareketlilik belirtilerinin dış uyaranlara bağlı olmaksızın var olması gerekir.
• Çocuk aşırı hareketlidir; elleri, ayakları kıpır kıpırdır. Sınıfta ya da oturması gereken diğer yerlerde oturmaz ya da otursa bile çok kısa bir süre sonra kalkar. Çoğu zaman çok konuşur, bağırır, başkalarını rahatsız eder ya da yaptıkları işten alıkoyar. Gereken eşyaları unutma da sık görülen özellikleri arasındadır.
• Dürtüsellik hakimdir. Tehlikeyi kavrayamaz, birden atılır, soru bitirilmeden cevap verir, başkalarının yaptığı işlerin arasına ya da konuşmalarının arasına girer. Başladığı bir işi bitiremez.
• Dikkat eksikliği görülür. Derslerinde önemli hatalar yaptığı için okul başarısızlığı yaşar.
Hiperaktif çocuğa nasıl davranmak gerekir?
Hiperaktivitede tedavinin ön koşulu okul, aile ve uzman işbirliğinin sağlanmasıdır.
Anne babanın çocuğun davranışlarının bir yaramazlık belirtisi olmadığını, rahatsızlığın sonucu olduğunu algılayabilmesi gerekir. Ancak aşırı hoşgörülü olmak, çocuğun her yaptığına izin vermek de doğru değil. Bazı kurallar koyulmalı ve bunlara kararlı bir şekilde uyulmalı. Çocuğun çabası desteklenmeli ve performansının her zaman için iyi olması beklenmemeli.
Hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar daha fazla ödüllendirilmeli. Olumlu davranışların ödüllendirilmesi tekrarlanma olasılığını artırır.
Öğretmenin yönlendirilmesi ile çocuğun sınıfta dikkat dağılmasını azaltmak için pencereden uzak, tahtaya yakın bir yere oturtulması gerekir. Çocuğun performansının değil, çabasının desteklenmesi önemlidir. Ödev yaparken çocuğun ihtiyaç duyduğu yerlerde ara vermesine izin verilmeli. Türkçe, matematik gibi dikkatin yoğun olarak kullanılması gereken derslerin art arda olmaması, araya beden eğitimi, müzik, resim gibi yardımcı derslerin konulması gerekir.