ANA SAYFA  |   HAKKIMIZDA   |   ÇALIŞMA ALANLARIMIZ  |  KADROMUZ   |   HABERLER  |  GALERİ   |   İLETİŞİM

 

   Aile Eğitimi ve Psikolojik Danışmanlık Hizmeti

 
 

Engelli Çocuğu Olan Ailelerin Uyum Süreçleri

Genel olarak engelli çocuğa sahip ailelerin bu yeni duruma uyum sağlama sürecinde çeşitli basamaklardan geçtiği kabul edilmektedir. Genelde ilk başlarda yaşanan şok ve suçluluk duygularından sonra reddetme, pazarlık, kabullenme ve uyum sağlama süreçleri gerçekleşir. Bu sürecin içinde bazen ilk basamaklara geri dönme veya zaman zaman bir basamağın yaşanmadan diğerine atlanması gözlenebilmektedir. Bu nedenle uyum sağlama sürecinde ailelerde gözlenen aşamalar değişmez, genel geçer kurallar olarak kabul edilmemeli, sadece yol gösterici ipuçları olarak değerlendirilmelidir.

Ailelerin tepkilerini açıklayan çeşitli modeller vardır. Bunlardan en bilineni “Aşama Modeli” olarak belirtilen ve ailelerin çeşitli aşamalardan geçerek kabul ve uyum aşamasına geldiğini varsayan modeldir. Buna göre, farklı özelliği olan çocuğu olduğunu öğrenen anne babalar, ilk aşama olarak duygusal bir karmaşıklık içine girerler; davranışlar, düşünceler karmaşıktır; yaşanan yoğun bir şok, karmaşıklık ve şaşkınlıktır. Daha sonra yas, aşırı üzüntü, hayal kırıklığı, kaygı, red, suçluluk ve savunma mekanizmalarının yoğun yaşandığı tepkisel aşama gelir. Bunu “ ne yapabilir? Neler yapabilirim? Sorularının sorulmaya başlandığı uyum ve duruma alışma süreci takip eder; aileler daha sonra bilgi ve becerilerini geliştirmeye, çocukları ve kendileri için planlar yapmaya ve geleceği düşünmeye başlarlar(Akkök,2003,s.19-20).

İkinci model “Sürekli Üzüntü Modeli” dir. Bu yaklaşıma göre, aileler gerek aile içi yaşantıları, gerekse toplumsal tepkilere bağlı olarak sürekli bir üzüntü ve kaygı içindedirler. Bu doğal bir süreç olarak algılanmakta ve patolojik olarak düşünülmemektedir. Çocuğun farklılığının kabulü ve üzüntü bir arada yaşanabilir ve ailenin uyum süreci böylece gelişir. Çocuğunun durumuna üzülen bir anne ya da baba, aynı zamanda çok çabalayan ve çocuğunun gelişimi için uğraşan bir anne baba da olabilir(Akkök,2003,s.19-20).

Üçüncü model olan “Kişisel Yapılanma Modeli”, duygulardan çok bilişi temel almakta ve ailelerin farklı tepkilerini, bu duruma getirdikleri farklı yorumlara, farklı algılara bağlamaktadır. Diğer bir deyişle, anne babaların kendilerine ve çocuklarına ilişkin geçmiş deneyimleri, beklentileri, ailelerin tepkilerini belirlemektedir. Aileler hamilelik dönemi boyunca ve içinde yaşadıkları çevrenin de değer yargılarına bağlı olarak, gelecek yaşantılarına, çocuklarının geleceğine ilişkin bilişsel yapılar oluştururlar. Farklı özelliği olan ir çocuğun doğumu, bu oluşmuş yapılara uymadığı için aile yoğun bir kaygı yaşar; bu şok döneminin ardından aile tekrar bir yapılanma sürecine girerek kendilerine ve çocuklarına ilişkin farklı yapılar oluşturmaya başlar(Akkök,2003,s.19-20).


Dördüncü model ise ”Çaresizlik, Güçsüzlük ve Anlamsızlık” modelidir. Farklı özellikleri olan bir çocuğun anne babada oluşturduğu duygular, yakın çevrenin tepkileriyle çok yakından ilişkilidir. Onların, durumu olumsuz ve içinden çıkılamaz bir halde gibi algılaması anne babanın da benzer şeyler hissetmesine neden olmaktadır. Çaresizlik ve güçsüzlük, yeni dünyaya gelmiş her bebeğin anne babasında yaşanılan bir duygu olmakla beraber, yakın kişilerin engelli çocuğa olan tepkileri, anne babanın duygularının şekillenmesinde etkili olmaktadır(Akkök,2003,s.19-20).


Bütün bunlar ailelerin engelli çocuğa sahip olduktan sonra yaşadıkları süreçler hakkında ipucu vermektedir fakat unutulmaması gereken şey; her ailenin yaşadıklarının ve gelişmelerinin kendine özgü olacağıdır.

Ailelerin bu değişen hayat düzenlerine verdikleri farklı tepkiler farklı sorunlar da doğurabilmektedir. Bazı aileler engellilik durumunu kabul edip yapabileceklerine bakarken, bazıları ise; engelli çocuğu hayatlarını zehir eden ve kâbusa çeviren biri olarak görerek öfkelidirler. Suçluluk hissi, kızgınlık ve üzüntü ailenin bütün hayatını mahveder.

Ailelerin engelli çocuğa sahip olduktan sonraki verdikleri tepkiler ile herhangi bir kriz ve travma durumunda verilen tepkilerin benzer olduğu görülmektedir. Buradan yola çıkarak engelli çocuk aileleri engelle tanıştıkları anda bir kriz ve travma yaşadıkları söylenebilmektedir.

 
Tüm hakları saklıdır © 2013 Özel Düzenli Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Designed by Spektra Bilişim